Çoğu aile için ergenlik dönemi dehşet verici bir tecrübedir. İyi huylu ve sakin bildiğiniz çocuğunuz bir anda ortalığı darma duman etmeye başlar. Her şeyden kötüsü, ergenler risk almayı severler ve bunun kaygısıyla baş etmek yetişkinlere düşer.
Geçmişte ebeveynlere tavsiye edilen şey bir adım geri atıp çocuklarını serbest bırakmalarıydı, ancak son yapılan araştırmalar ebeveynlerin bu dönemde de çocukların duygu durumunu görmezden gelmekten ziyade onlarla iletişim halinde kalarak duygularını anlamanın önemine dikkat çekiyor.
Araştırmalar belirli yaşlarda gerçekleşen gelişimsel değişiklikleri belirlemiş ve bizi şu şekilde yönlendiriyorlar:
İnsan gelişiminin en fırtınalı dönemi olan ergenlikte çocuğunuzun doğru yönlendirmeye, desteğe, iyi rol modellere ama en önemlisi anlayışa ihtiyacı var…
11-12 Yaşları
Ergenliğin başladığı dönemlerde çocukların bazı temel beceriler anlamında geriledikleri gözlemleniyor. Örneğin üç boyutlu algı ve muhakeme bu dönemde gerileyebiliyor. Hafıza ise bu dönemde hala gelişmekte. Bu durum, bu yaştaki çocukların zaman zaman dünyadan haberleri yokmuş gibi görünmelerine, okulla ilgili durumlarda, ödevlerini sık sık unutmalarına sebep olabilmekte. Çocuğun gündelik hayatını düzene sokacak bir koçluk süreci oldukça faydalı olacaktır.
Bu dönemde çocuğa sorumsuz davrandığı için kızmaktansa, gelişimsel sebeplerden unutkanlık yaşadığını hatırlayarak onlara organizasyonel bir takım beceriler kazandırmalıyız. Örneğin çocuğunuza cep telefonunda hatırlatma için kullanabileceği faydalı programları, gündelik hayatta işleri kolaylaştıracak ufak hatırlatmalar hazırlamasını sağlayabilirsiniz. Mesela spor günleri, çantasını akşamdan kapının önüne koymak çocuğunuzun sabah okula giderken spor çantasını unutma olasılığını azaltacaktır.
Bu dönemde çocukların karar verme yönemleri ile ilgili de koçluğa ihtiyacı olmakta. Çocuğunuza bir karar verirken atacağı adımın olumlu ve olumsuz sonuçlarını gözden geçirmeyi öğretmek, çocuğunuzun hem daha güvenli kararlar vermesini sağlar hem de kaygı seviyesini aşağıya çeker.
Yapılan araştırmalar, karar verme becerileri gelişmiş çocukların yaşıtlarıyla daha az kavga ettiğini ve daha iyi sosyal ilişkiler kurduğunu gösteriyor.
Bu dönemde çocuğunuza yakın, anlayışlı ve sıcak davranmanız beyinsel gelişimi açısından çok önemli. Karşılaştırmalı araştırmalar, 11-12 yaşlarında annesiyle yakın ve sıcak ilişkiler kuran çocukların, 16 yaşında, sık sık azar işiten çocuklara nazaran akademik olarak daha başarılı olduklarını, üzüntü, stres ve kaygı gibi olumsuz duygular karşısında ise daha dayanıklı olduklarını gösteriyor.
Çocuğunuz ne kadar saçmalarsa saçmalasın, ona kızmayın. Sınırlarınız saygı, şefkat ve anlayış dahilinde belli olsun.
13-14 Yaşları
Ebeveynler sıkı durun. Çocuğunuz artık sizin ne düşündüğünüzü değil, arkadaşlarının ne düşündüğünü önemsiyor ancak herkesin kendileri hakkında ne düşündüğünü kavramaları için daha zaman var. Bu dönem, duygusal bir kaos dönemi ve bir süre daha devam edecek.
Bu dönemde ergenler stres karşısında aşırı tepkiler göstermeye eğilimli olurlar. Bol bol kapı çarpma ve göz yaşına hazırlıklı olun.
Bu dönemde sosyal konular hayatlarının merkezine geçiyor ve sosyal durumlarla ilintili stresin yoğunluğu artıyor. Bu yaşlarda, içinde bulundukları arkadaş grubundan dışlanmak bir ergen için dünyanın sonu demek.
Bu süreçte çocuğunuzun stresle ilgili fonksiyonları hala değişim halinde ve ona stresle baş etme yöntemleri öğretmeniz duygusal ve gelişimsel açıdan çok faydalı olacaktır. Örneğin çocuğuza kendini sakinleştirmeyi öğretebilirsiniz. Meditasyon, müzik, egzersiz… Siz seçenekleri sıralayın, bırakın çocuğunuz kendisine neyin iyi geldiğini kendi keşfetsin ve dilediği gibi kullansın.
Bu dönemde çocuklara arkadaşlık kurma becerileri üzerine koçluk yapmak da önemli. Arkadaşlarının sözel, bedensel ifadelerini nasıl yorumlayacakları, kendilerini nasıl ifade edecekleri konusunda onlara yol göstermek gerekiyor.
Çocuklarınıza arkadaşlarını popülariteye göre değil de, ortak ilgi alanlarına göre seçmelerini önerin. Kendilerine nazik davranmayan kişileri hayatlarından çıkarmayı, ya da bir kavgada özür dileyerek ilişkileri onarmayı öğrenecekleri yaşlar bu yaşlar.
15-16 Yaşları
Araştırmalar bu yaşlarda riskli davranışların tavan yaptığına işaret ediyor. Bu yaşlarda beynin ödül mekanizması gelime gösteriyor ve gençler zevk ve tatmin hissi yaratan nörotransmitterlere daha duyarlı oluyor. Bu durum, gençlerin her zamankinden daha fazla heyecan arayışına yönelmesine sebep oluyor.
Bu yaşlarda korku ve endişeler genellikle baskılanıyor. Evrimsel psikologlar bu durumu gençlerin evden kopup kendilerine yeni alanlar keşfetmeleri için gereken bir özellikl olduğunu düşünüyorlar. Araştırmalar, bu yaşlarda gençlere yapılan uyarıların kendileri tarafından tam olarak algılanmadığını gösteriyor.
İyi arkadaşlar edinme ve arkadaşlıkları koruma becerisi bu yaşlarda oldukça önemli. Güvendikleri, iyi arkadaşlara sahip olan gençlerde hırsızlık, korunmasız cinsel ilişki ya da tehlikeli şekilde araba sürme ve benzeri riskli davranışların daha az olduğu görülmekte.
Arkadaşlarıyla sık sık kavga eden gençlerde ise bu tür davranışların görülme olasılığı daha yüksek.
Bir şeyleri değiştirmek için geç kalmadınız! Aileden görecekleri sıcak, destek dolu bir tavır gençlerin aileleriyle yeniden yakınlaşabildiğini gösteriyor. Ailesi ile yakın ilişkiler içinde olan gençlerin ise beyinlerinde riskli davranışlarla ilintilenen bölümde daha az aktivasyon olduğu gözlemlenmiş.
Durum ne olursa olsun, çocuğunuza sevgi ile yaklaşmayı unutmayın.
17-18 Yaşları
Bu yaşlarda da beyin gelişmeye devam ediyor. Bazı gençlerin IQ seviyelerinde artış olduğu görülmekte. Zaten üstün zekalı çocukların ise zekalarının daha da kapsamlı bir hal aldığı söyleniyor.
Bu yaşlar beynimizin karar verme mekanizması olan prefrontal cortexin iyice gelişip, duygusal ve riskli davranışların üzerinde kontrol sağlamaya başladığı bir dönem. Beynin sosyal beceriler ile ilintili kısımları ise hala gelişim halinde. Bu yaşlarda gençler, diğer insanların duygularını anlamakta daha iyi hale gelip empati yeteneklerini geliştirmeye başlıyorlar ancak karşılarındaki insanların davranışlarını yöneten motivasyonları irdelemek konusunda hala yetişkinlerin gerisinde kalabiliyorlar.
Bu yaşlarda gençlere yönergeler vermekten ziyade, onlara anlayış ve destek göstererek kendi seçimlerini yapmalarına yardımcı olmakta fayda var.
(Kaynak: http://www.wsj.com/articles/what-teens-need-most-from-their-parents-1470765906)